Tuesday, December 18, 2012

Fırsat eşitsizliği

Bir insan anne veya baba olduğunda tüm duruşu değişebiliyormuş, hayattan beklentileri, öncelikleri, aldığı kararlar. Ben bunu anne olunca anladım, şu anki en büyük endişem iyi bir evlat yetiştirmek, memleketimin şartları ortada, devlet okuluna vermek idealimdi, ancak şu anda yaşı itibari ile özel bir okula gidiyor, üstelik bu okul geleneksel Türk şartlarının tamamen dışında bir okul ama en fazla 3 sene daha gidebilir.

Sonrasında gideceği devlet veya özel okulda ise 4+4+4 buhranına gireceğiz ve bizim çocuklarımıza fırsat eşitliği sağlamayacak olan bir döngünün içine itmiş olacağız cocuklarımızı, bizimkisini kesin çırak yaparlar, yapsinlar elbette ama bunun kararını cocuğun sosyal durumu değil akademik durumuyla versinler. Atatürkçü bir ailenin çocuğuna hukuk okuma fırsatının verileceğini hiç düşünmüyorum ben hiç,veya siyasel bilimi, yada tıp.

O yüzden bu aralar çok büyük kararlar aldık biz. Belki boyumuzu aşan kararlar ama aldık..huzurluyuz artık.

Tuesday, December 11, 2012

O kadar az yanıtım var ki..

Okuldan aradı bugün öğretmeni. Abel'in doğumgünü var, yarımda almayın Leo'yu dedi.

Yemekten sonra pasta yapacaklarımış sonra da parti, bizimkisi yarım gün gittiğinden katılamayacaktı ki Veronique biizmkisini derhal parti formatına sokuvermiş.

Bir an düşündüm. Zaman ne kadar hızlı geçmişti, oysa daha dündü kumaşbez mi kullansam dediğim günler, daha dündü daha bir yıl süt verebilecek miyim dediğim günle, şimdi duyduğum şey ise oğlanın artık büyüdüğü gerçeği idi. Okulda parti varmışta ona kalsınmış, peh. 32 ay olmuş hayatımıza gireli, nasıl geçtiğini anlamadığım bir 32 ay.

Evde artık kendi fikirleri olan bir adam var, "akşam yemeği yemek istemiyorum anne" diyor mesela, ya da "anne bugün tatil mi?", bazen anlam veremiyor olana bitene "anne neden düştüm?" diyor, "televizyon yayını neden biter?", " diyor.

O kadar çok sorusu var ki..
O kadar az yanıtım var ki..