Wednesday, May 23, 2012

Mahalle baskısı

Bizim oğlan iki yaşına gelene dek sadece gak guk diyerek geçiştiriyordu olayları, eyvah hiç konuşmayacak diye düşünürken eş dost çocuklarını görüp, bir anda onca zaman kayıt altına aldıklarını çıkarıverdi hafızasının tazecik raflarından.

Dün çok sevdiğim bir twitter dostu sordu, yahu benimki konuşmuyor, yakın birileri de aa olmaz böyle demiş, elbette anne olarak insan bazen takılabiliyor bu tür şeylere, hatta anneyi gerer böyle bir laf. Ama biz milletçe nedense yeni doğurmuş kadına eziyet etmeyi severiz, baskı altına almaya bayılırız, mümkünse hiç destek olmayalım, o da depresyondan bunalıma sürüklensin isteriz. Böyle de acaip bir milletiz.

Neyse efem, çocuk dediğin konuşur, 2sinde konuşmaz da 3üçünde konuşur, ben herşeyi geç yapması taraftarı oldum, 17 aylıktı yürüdü, umursamadım bile, ne kadar geç kalkarsa ayağa o kadar emin adım atardı, o kadar dengeli yürürdü, ne kadar geç konuşsa o kadar çok hafızaya depolardı.

Erken yaptığı tek şey "anne çiş kaka" demek oldu, buna da şükür.

Ve yukarıdaki video sevgili twitter dostuma geliyor. Çitabu çukulata demek, ve çünkü bitmiş.

7 comments:

  1. tuna 3 yaşa 1-2 ay kala insana benzer sesler çıkarmaya başladı. hala kendini ifade konusunda akranlarının gerisinde. telaffuzu bozuk falan. 2 yaşını geçtim neredeyse 3 yaşa dek benden başka herkes panikledi. onemli olan algılaması ve kulaklarında duyma sorunu olmaması. gerisi mohum değil.

    ReplyDelete
  2. bizim oğlan çikolataya çuçuyata diyor bu arada :) ve konuşması için konuşmak zorunda olması gerekiyor. 3 yaşını biraz geçe direkt cumle kurmaya başlamıştı: "anne menim karnım çoç aç" diyerek.... çocugu aç bırakınca dile geldi anlayacağın. geç konuşan çocukların genelinde aslında hayatlarının anne babaları tarafından cok iyi organize edilmesi gibi bir durum var. çocuk hakkaten konuşmaya gewrek duymuyor boyle durumlarda. biraz ihmal edip anlamazdan gelince bulbul oluyorlar

    ReplyDelete
  3. Hulyacım,

    Millet delirmiştir eminim:) Elbette adam anlatıyor mu anlatamıyor mu derdini ona bakıyoruz, nasılsa konuşup birgün kafalarımızı şişirecekler.

    ReplyDelete
  4. Ahh dilini yerim onun hahah :D
    Bence de çiş söyledi mi,yürüdü mü,konuştumu lar bi son bulmalı her çocugun yapısı farklıdır önemli bi problem varsa anne baba zaten bunu hisseder çözümüne bakar,keyif kaçırmakta sınırımız yok milletçe.

    ReplyDelete
  5. İpek Böceği,

    Millet olarak bir diğerinin mutsuzluğundan besleniyoruz da ondan oluyor bunlar hep.

    ReplyDelete
  6. duygularimi dile getiren bir yazi olmus:)) deliriyorum su insanlarin her bir seyi bilmelerine... bilmeyin kardesim benle ilgii seyleri diye bas bas bagirmak geliyor icimden.. arya su anda 2 yasini 3 ay gecti. amerika dan yeni geldigimiz ve ileride orda okumasini planladigimiz icin biz ingilizceyi de iyi konussun istiyoruz. su raddeye gelene kadar millete dert oldu, yok once kendi dilini konusacakmis yok zavallliiiim akli karisti demelermis... dilimde tuy bitti kendin gibi dusunme cocugun dil ogrenmesini onlar kapiyorlar, ogrenmiyorlar. beyin loblarini bile bu konuda farkli kullaniyorlar demekten. su an allaha sukur milletin uc kelimelik ingilizcesine tas cikartacak sekilde guzel cumleler kurmaya basladi guzel kizim, turkcesi de keza her gun daha iyiye gidiyor. elalem olgusunu iplemedigim icin de ben ayrica cok mutluyum:)))

    sevgiler
    sez

    ReplyDelete
  7. ''Millet olarak bir diğerinin mutsuzluğundan besleniyoruz da ondan oluyor bunlar hep.''

    Aha da bu. Özet. Net. Ne diyeyim bilemedim. 4 aylık bir oğlum var ve annelik insanın kalbini yumuşatır falan derler ya hani valla ben insannlardan soğudum. Ne çok eleştiri, ne çok sorgu, ne çok endişe verici cümle, ne çok şom ağızlılık, ne çok çok bilmişlik ve ne çok.... Bu böyle gider. Bebek ve anne kimseye yaranamıyor, ne olsa bir kusur bulunuyor. Başımı ve oğlanı alıp topuklar totoya vura vura kaçasım var ya da böyle avazım çıktığı kadar bi şey olup gidin diye bağırasım. Allahım ne çok dolmuşum. Daha da yazarım ama neyse, baş ağrıtmayayım.
    Çok selamlar
    mine

    ReplyDelete